'Asla Prenses Olamayanlar'ın hikayesi bu kitapta toplandı

Asla Prenses Olamayanlar kitabının çıkış sürecini anlatan Yazar Şeyma Ayhan, "Geçen sene Mart ayında koronavirüse yakalandım. O süreçte evde karantinadaydım fakat yoğun bir dönemde olduğumuz için iş yeriyle sürekli görüşüyordum. Şirketle maillerle ve telefonla sürekli irtibat halindeydim. Geçmiş olsun diye aramaya çalışan insanların çoğu, telefon trafiğimden dolayı ulaşamıyordu. Bir arkadaşım bu durumdan ötürü kızarak, 'Seni dışarıdan prenses zannederler fakat sen hastayken bile yatıp dinlenemiyorsun' dedi. Sonra düşününce gerçekten de böyle olduğunu fark ettim. Aslında kitabımızın hikayesi de bu cümleyle başladı" dedi.

'HİKAYELERİN GELECEK NESİLLERE AKTARILMASINI İSTEDİM'

Sanayici kadınların hikayelerinin gelecek nesillere aktarılmasını istediğini vurgulayan Şeyma Ayhan, "Konya'da, İstanbul'da ya da ülkemizin dört bir yanında benim gibi babalarıyla çalışan, sanayici iş kadınlarıyla görüştüğümde herkes aynı şeyi söylüyordu. Bizi dışarıdan prenses gibi yaşayan, sadece birkaç saatliğine şirkete uğrayan kişiler zannediyorlar. Yaptıklarımızı duyduklarında çok şaşırıyorlar. Diğer taraftan ailesi tarafından şirketi kendisine teslim edilen ama sadece çok az sorumluluk alıp gelip giden, unvan sahibi olmak için çalışan kadınlarımız da bulunuyor. Fakat sayıları çok az. Gerçek prensesler onlar. Fakat kendini aile şirketine adamış her şeyiyle şirketini dönüştürmeye, geliştirmeye adamış kadın sayısı çok fazla. Prenses olamayanlar da onlar. Bunu düşünürken; arkadaşımın sözleri de aklıma geldi ve bu hikayelerin gelecek nesillere de aktarılması gerektiğini düşündüm. Bu şartları taşıyan kadınlarla görüşüp bir röportaj yapsam ya da onlarla ortak noktalar bulup bir kitap çıkarsam nasıl olur diye bir an fikir gelişti ve görüşmelerime başladım" ifadelerini kullandı.

'MÜTHİŞ GERİ DÖNÜŞLER ALDIM'

Kitap fikriyle irtibata geçtiği iş kadınlarından müthiş geri dönüşler aldığını kaydeden Şeyma Ayhan, "Girişimci kadınların bulunduğu ya da iş kadınları derneği üyelerinin bulunduğu Whatsapp gruplarımızdaki kadınlara böyle bir kitap yazmak istediğimi tek tek mesaj olarak gönderdim. Projemi anlattım ve müthiş geri dönüşler aldım. Daha o zaman kitabımın ismi oluştu. Sadece isminden dolayı bile katılmak isteriz diyen 50'ye yakın iş kadını oldu. Harika bir şey yapıyorsun, böyle bir kitaba çok ihtiyaç var, bizim de anlatacak çok şeyimiz var dediler. Yine karantinadayken sorularımı hazırladım. Katılırım diyen iş kadınlarımıza soruları gönderdim. Sonrasında fotoğraflarıyla birlikte geri dönüş sağlamalarını istedim. Herkese aynı soruları sordum. Ama çok farklı cevaplar, hikayeler, öneriler geldi" dedi.

'YOĞUNLUKLARINDAN DOLAYI DÖNEMEYENLER OLDU'

Birçok sanayici kadının yoğunluklarından dolayı dönüş sağlayamadığını dile getiren Şeyma Ayhan, "Yaklaşık 50 kişiyle görüştüm ama yarısı yoğunluğundan dolayı dönüş yapamadı. 2 ay boyunca geri dönüşleri topladım. Bir kısmı aileleriyle ilgili bazı hassasiyetleri olduğunu söyleyerek katılmaktan vazgeçti. Büyük çoğunluğu ise tamamen yoğunluk kaynaklı sorularıma cevap gönderemedi. Kimileri yarısına cevap gönderdi. Ben konsepti bozmak istemedim. Türkiye'nin en büyük iş kadınlarına ulaştım. 2 ay içerisinde yaptığım tek şey soruları hazırlamak sonrasında gelen cevaplara göre bir sonuç bölümü hazırlamaktı. Bunu da zaten kitabımın sonsöz bölümünde ilettim" ifadelerini kullandı.

'SONSÖZ BÖLÜMÜNDE NOKTA ATIŞI BİLGİLER VAR'

Kitabın sonsöz bölümü hakkında da bilgiler veren Şeyma Ayhan, "Sonsöz kısmında aslında kitaptan ilham almak isteyen kadınlarımıza, kızlarımıza hitap eden çok fazla nokta atışı bilgi var. Bu şekilde katkı sağlamaya çalıştım. Kitabın amacı; yeni nesillere karşılaşabilecekleri sorunlar karşısında nasıl yol almaları gerekiyor onu gösteriyor. Nasıl hareket etmeliler, bir sorunla karşılaştıklarında bunları nasıl çözebilirler bir sürü hap niteliğinde tavsiyeler bulunuyor. Herkesin hikayesi çok özel. İkinci, üçüncü kuşak kadınlarımıza özellikle yer verdim. Çünkü, şöyle bir algı var. Üçüncü, dördüncü kuşağa sanayi işletmelerinin çok geçemediği yönünde bir düşünce hâkim. Bu önyargıları kırmak istedim. Ulaşabilseydim keşke dördüncü kuşak da almak isterdim ama maalesef sayı az olduğu için üçüncü kuşağa kadar yer verebildim" dedi.

'GİRİŞİMCİLİĞİN İKİ BOYUTU VAR'

Girişimci olmak isteyen kadınlara tavsiyelerde bulunan Şeyma Ayhan, "Girişimciliğin iki boyutu var. Bizler gibi kitaptaki kadınlar gibi, aile şirketinde yer alan, aile şirketlerini büyütüp küreselleştiren kadınlarımız var. Girişimciliğin bir diğer boyutu da kendi işini sıfırdan kuran kadınlar. Türkiye'de bu konuda da güzel gelişmeler yaşıyoruz. Bir sürü farklı sektörden, bir sürü iş kadınıyla sık sık bir araya geliyorum. Artık rahatlıkla şunu söyleyebiliyorum, Türkiye’ de kadın girişimcinin olmadığı sektör yok. Buna yazılım ve yapay zekâ sektörü de dahil. Şirketini kurmuş, inanılmaz başarılar sağlayan kadınlar var. Bu anlamda kadınlar artık çok cesaretli ve birbirlerini çok güzel motive ediyorlar" şeklinde konuştu.

'MUTLAKA İŞİNİZİN ÇIRAKLIĞINI YAPIN'

Şeyma Ayhan, "Sıfırdan iş kurmak isteyen kadınlara mutlaka o işin çıraklığını da yapmalarını tavsiye ediyorum. Diyelim ki bir kadın sanayi işletmesi açmak istiyor. Kendisi mühendis. O işi kurmadan önce işin çıraklığından başlamalı. Gidip kurmayı istediği işle ilgili pes etmeden 3-5 yıl bir firmada çalışmalı. Bu yıllar ona kayıp gibi gelebilir ama kesinlikle kayıp değildir. Ona çok yol aldıracak bir girişim olur. O şirketin üretim yapısını, müşteri isteklerini, satın alma şartlarını, lojistiğini her şeyi çok net gördüğü zaman inanın kendi şirketini kurduğunda sıfırdan başlayıp aşmayı çalıştığı tüm aşamaları çok daha hızlı aşacaktır. Hangi iş olursa olsun girişimci olmaya karar verdikleri alanda öncelikle tamamen o işin çıraklığını yapsınlar. Sonrasında sektörleriyle ilgili bütün şartları çok iyi tarasınlar. Sektörlerine çok iyi hâkim olmaya çalışsınlar, Sektör ve Pazar kurallarını öğrenmeye çalışsınlar" dedi.

'BAŞARI DA BİR YOLCULUKTUR'

Başarının da bir yolculuk olduğunu söyleyen Şeyma Ayhan, "Dijitalleşmek ve sosyal medya çok önemli, bu konuda kendilerini geliştirsinler. Bunu en iyi şekilde kullanmaya çalışsınlar. Çünkü sosyal medya üzerinden bile kadın girişimciler müthiş pazarlamalar yapıyorlar. Bunlarla yola başladıklarında başarıya ulaşacaklarına inanıyorum. Başarı da bir yolculuktur. Adım attığınız andan itibaren çok farklı şeylerle bu süreci öğrenerek aşıyorsunuz. Öğrenme aşkı da hiç bitmesin. Çünkü bu kadar çok değişimin olduğu bir dünyada ölene kadar kendimizi geliştirmek durumundayız. Kitabımız çok hızlı ve güzel bir ­şekilde ortaya çıktı. Gerçekten yolu da çok güzel açılıyor. Kitabımızın satışı bütün online yayınevlerinde bulunuyor. Ayrıca kitabevlerinden de temin edilebilir. Herkese keyifli okumalar diliyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

• HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU / YENİ HABER GAZETESİ