Arazisinden geçen enerji hattı için başlattığı hukuk mücadelesini AYM kararıyla kazandı
Anayasa Mahkemesi (AYM), Erzurum'un Uzundere ilçesinde, "arazi üzerinde kamulaştırma yapılmadan enerji hattının geçirilmesi" sonucu yapılan bireysel başvuruyu kabul etti ve müracaatçıya 40 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Erzurum'un Uzundere ilçesinde, "arazi üzerinde kamulaştırma yapılmadan enerji hattının geçirilmesi" sonucu yapılan bireysel başvuruyu kabul etti ve müracaatçıya 40 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, Erzurum Çağlayanlı köyü Civil mevkisindeki taşınmazına ait bir bölümden, kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilen Recep Tok, 2012'de Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketine (TEİAŞ) başvurarak taşınmazının kamulaştırılması ve bedelinin ödenmesini istedi.
Talebi, "enerji nakil hattı 1956'dan önce inşa edildiği için zaman aşımına uğradığı" gerekçesiyle reddedilen Tok, TEİAŞ'a karşı "kamulaştırmasız el atma" sebebiyle tazminat davası açtı.
TEİAŞ, mahkemeye gönderdiği cevap dilekçesinde, Erzurum-Tortum enerji hattının yapımının 1956'dan önce bitirildiği ve kanun maddesi gereğince taşınmazın elektrik direklerinin geçtiği kısmının kamulaştırılmış sayıldığını belirtilerek, tazminat hakkının zaman aşımına uğradığı savunuldu.
Yerel mahkeme, 2012'de davayı "hak düşürücü sürenin aşıldığı" gerekçesiyle reddetti.
Temyiz üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 5. Dairesi ise enerji nakil hattının 1960'ta işletmeye açılması ve Tok adına tapu kaydının 2008'de yapılması nedeniyle mülkiyet hakkının bu tarihte doğduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozdu.
Tekrar yapılan yargılamada, bilirkişi raporuna göre, alandaki ağaçlar ve taşınmazın değer azalışı sonucu 34 bin 217 lira tazminat hakkı ödenmesine karar verildi.
Yerel mahkemenin bu kararı, Yargıtay tarafından, ağaçlar nakil hattından sonra dikildiği için bedel ödenemeyeceği gerekçesiyle yeniden bozuldu.
Yeniden yapılan yargılamada, bu kez de nakil hattının dava tarihinden sonra kaldırılması nedeniyle "karar verilmesine yer olmadığı" yönünde hüküm verildi.
Yargılama süreçlerinden sonuç alamayan Recep Tok, 2019'da Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Tok, taşınmazın bir bölümü üzerinden kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının, tazminat ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etti.
- "Kamulaştırmasız el atma Türkiye'de yapısal bir sorun"
Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, başvurucunun Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Tok'un açtığı davada, 6 yıl 9 ay 16 günlük yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna da varan Yüksek Mahkeme, bu nedenle mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak Anayasa'nın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkının ve adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Başvurucuya, 40 bin lira manevi tazminat ödenmesi de kararlaştırıldı.
- Gerekçeden
Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, mülkiyet hakkına ilişkin ihlalin, idarenin eyleminden kaynaklandığı, Anayasa Mahkemesinin temel bir hak olarak güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlaline sebebiyet veren kamulaştırmasız el atma uygulamasının Türkiye'de yapısal bir sorun teşkil ettiğine dikkati çektiği vurgulandı. Gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Başvurucu tazminat talebiyle dava açmıştır. Başvurucunun zararı sadece kamulaştırma bedeli ödenmemesinden ibaret değildir. Ayrıca taşınmazdaki enerji nakil hattı sebebiyle taşınmazı kullanamamasından kaynaklanan zararları da bulunmaktadır. Başvurucunun taşınmazına kamulaştırmasız olarak el atılması, mülkiyet hakkının, zarar ve tazminata ilişkin iddialarının incelenmemesi nedeniyle etkili başvuru hakkıyla bağlantılı olarak mülkiyet hakkının ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır."
- "Kararı görünce sadece mücadelemin sevincini yaşadım"
Başvurucu 58 yaşındaki Recep Tok, AA muhabirine, bahçesine geldiğinde ağaçlarının kesildiğini gördüğünü ve TEİAŞ'a başvuru yaptıktan sonra lehine karar çıkmayınca yargı sürecini başlattığını söyledi.
Yerel mahkeme ve Yargıtay sürecinde lehine durum olmadığından Anayasa Mahkemesine başvurduğunu anlatan Tok, şöyle devam etti:
"Anayasa Mahkemesinin verdiği kararda haklı gerekçelerimiz kabul edildi. Maddi tazminat olarak yeniden yargılanma başlayacak. Faiziyle birlikte yaklaşık 50 bin lira civarında manevi tazminat çıktı. Aleyhimde oldukça uğraştılar ama pes etmedim. Ne kadar zarar da etsem son noktasına gideceğime karar verdim ve devam ettim. Burada ağaçlarımızın yerleri, kesilen ağaçlar ve kütükler meydanda olmasına rağmen hakimler öyle bir karar verdi. Kural ve kanunları bildiğim için avukat tutmadan süreci kendim yürüttüm. Kararı gördüğümde çok sevinmedim, sadece mücadelemin sevincini yaşadım. Yoksa maddi olarak da bunu düşünmedim. "
Hattın söküldüğünü belirten Tok, "1960-2016 arasında çok büyük bir zararımız olmuş. Ağaç büyütme, ağaçların tellere yakın olması nedeniyle kesilmesi, manyetik alan sebebiyle sürekli ürün kaybına neden olmuştur. Bu kararla mutlu olamıyorum. Çünkü 10 senedir mahkemeyle uğraşıyorum. Bugünkü parayla 40 bin lira almışım ama zaten 40 bin lira harcamışım. Bunlar yeterli değil. Bu kadar uğraşmaya gerek yoktu. Zamanında mağduriyetimiz giderilseydi bundan daha iyiydi. Zararın neresinden dönülürse kardır." diye konuştu.
Kaynak: