‘Aliya İzzetbegoviç’i anlamak onu okumaktan geçer’

Ziyaretinde ‘Halkım ve Ben Aliya’ adlı son çıkan kitabı hakkında bilgi veren İbrahim Günay, Aliya İzzetbegoviç’i en çok gençlerin okuması gerektiğini vurgulayarak, “Aliya İzzetbogoviç’i anlamak onun hayatını okumaktan geçer’ dedi. ‘Bilge Kral Aliya’nın Camisi’ eserinin sahibi Aliya İzzetbegoviç Kültür Sanat ve Eğitim Derneği (AKSED) Başkanı İbrahim Günay, son çıkan ‘Halkım ve Ben Aliya’ adlı kitabında Aliya İzzetbegovic’in hayatı ve fikirlerinin yanı sıra Batı dünyasının gözleri önünde Sırp ve Hırvatlar tarafından katledilen Müslüman Boşnak halkının direnişi ve yaşanan acılarını da anlattığını söyledi.

‘HAYATINI VE MÜCADELESİNİ ANLATTIM’

‘Kitabında Aliya İzzetbegoviç’in hayatını ve düşüncesini anlattığını vurgulayan İbrahim Günay, “Caminin hayatımızın merkezinde olması için ilk eserim ‘Bilge Kral Aliya’nın Camisi’ adlı kitabımı çıkardım. Bununla ilgili camide paneller, konferanslar düzenledik. ‘Hayatın merkezinde cami nasıl olmalı?’ Bununla ilgili cami çalışmalarımızı yaptık. ‘Halkım ve Ben Aliya’ kitabımda ise Aliya İzzetbegoviç’in hayatı, düşüncesi ve mücadelesini anlatmaktayım. Aliya İzzetbegoviç’i dostlarıyla, röportajlarıyla anlatmak istedim. Burada Aliya İzzetbigoviç’i iki tırnak içerisinde insan olarak tanımlayabilirim. Aliya İzzetbegoviç kitabını en fazla gençlerin okumasını istiyorum. Aliya İzzet Begoviç sıradan bir insan. 60 metre kare evde ve 80 metre kare bir ofiste unutulmuş sıradan bir insanın, bir komutan olması, bir lider olması ve Cumhurbaşkanlığı yapması büyük önem arz ediyor. Hayatı boyunca, hapishane yıllarında bile kalıcı eserler bırakmasıyla alakalı özellikle Türki Cumhuriyetindeki ve Türkiye’deki tüm gençlerin Aliya İzzetbegoviç’i iyi okumalarını ve onun gibi olmalarını istiyorum. Onu anlamak onu okumaktan geçer” diye aktardı.

‘GELECEĞE BİR ESER BIRAKSINLAR’

Genç okurlara tavsiyelerde bulanan Günay,” Genç kardeşlerimiz okusunlar ama en fazla yazmayı denesinler. Günlük, anı gibi şeyler yazmaları ve gelecek nesillere eser bırakmaları çok doğru bir yaklaşım olur ve yüzyıllar boyunca arşiv olur. Örneğin internet vs çöktüğü zaman gazetecilikte resmi belgenin olması büyük önem arz eder. Yıllar geçse de o mutlaka gazete saklı kalır. Bir eserde öyle yıllarca o eser kütüphanelerde veya ummadığınız bir yerde mutlaka o kitabı görürsünüz ve sevinirsiniz. O nedenle bilhassa gençlerin eser bırakmasını istiyorum” diyerek sözlerini tamladı.