Alaeddin Tepesi hakkında bilinmeyen efsane! Nasıl oluştuğunu kimse bilmiyor
Konya’nın merkezinde bulunan ve en önemli yapılardan biri olan Alaeddin Tepesi’nin nasıl oluştuğuna dair efsaneler yer alıyor. İşte kimse tarafından bilinmeyen o efsane…
Alaeddin Tepesi’nde bulunan tarihi eserlere göre, ilk insan yerleşimleri M.Ö. 3000’li yıllara dayanıyor. İlk başlarda Hitit krallığının egemenliği altında olan Alaeddin Tepesi sonraki zamanlarda Frigler ve Lidyalılara ev sahipliği yapıyor. 11. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olan Konya, Üçüncü Haçlı Seferi sırasında ağır bir işgale uğruyor. Ardından tekrar Selçuklular tarafından ele geçirilerek sırasıyla Osmanlı İmparatorluğu, ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin toprakları içerisinde kalıyor.
KONYA ALAEDDİN TEPESİ EFSANESİ
Rivayetlere göre, Konya Selçuklu İmparatorluğu'nun başkenti iken Sultan Alaeddin bir cami yaptırmak için halktan şehrin ortasına bir tepe yapmalarını istiyor. Bunun üzerine şehirdeki herkes şehrin ortasına toprak getirip bir tepenin oluşmasını sağlıyor. Bu şekilde Alaeddin Tepesi’nin oluştuğu biliniyor.
BU ÇEŞME BAŞKA!
Bu caminin yanında, Osmanlı Konya Valisi Ferit Paşa tarafından 1908 yılında yaptırılmış olan bir çeşme de bulunuyor. Alaeddin Tepesi çeşmesi, Türk İslam sanatı açısından paha biçilemez bir eser oluyor.
PLATON’UN MEZARI
13. yüzyılda yazılmış bir takım eserlere göre ünlü Yunan filozofu Platon’nun mezarı da burada bulunuyor. Alaeddin Tepesi, gizemli, anlamlı ve özel bir yer oluyor. Günümüzde bu Tarihi değerinin yanında Konya halkı için bir piknik alanı haline de geliyor. Tarihi alanın dışında piknik yapılmasına da izin veriliyor.
ALAEDDİN TEPESİ ÇEVRESİ KAÇ METRE?
Alâeddin tepesi denilen höyük, bugün kuzeyden güneye 450, doğudan batıya da 350 metre uzunluk gösteriyor. Oval şekle yakın biçimde ve 20 metre yükseklikte bir tepe oluyor.