Türkiye Artık Nükleer Güç: Akkuyu'daki tarihi güne Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin de katıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rus lider Putin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'ne canlı bağlantı ile katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemiz, 60 senelik bir gecikmenin ardından da olsa, dünyada nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükselmiştir." ifadelerini kullandı.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni yapıldı. Tarihi törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, törene canlı bağlantı ile katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'ne canlı bağlantıyla katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hava ve deniz yoluyla gelen nükleer yakıtların santralimize teslimiyle birlikte artık Akkuyu bir nükleer tesis hüviyetini kazanmıştır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden canlı bağlantıyla katıldı.
Bugün Türkiye'yi, dünyanın nükleer güç sahibi ülkeleri arasına sokacak büyük bir hamlenin sevincini paylaşmak üzere bir arada olduklarını belirten Erdoğan, bu gurur gününe iştirak eden, başta Cumhur İttifakı ortakları olmak üzere tüm misafirler ve ekranları başındaki tüm vatandaşlara teşekkür etti.
Erdoğan, "Bu törenle aynı zamanda milletimize olan bir sözümüzü, bir ahdimizi daha gerçekleştirmiş oluyoruz." ifadesini kullandı.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin üretime geçmesinden bir önceki aşaması olan nükleer yakıtların santral sahasına getirilmesine şahitlik ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Hava ve deniz yoluyla gelen nükleer yakıtların santralimize teslimiyle birlikte artık Akkuyu bir nükleer tesis hüviyetini kazanmıştır. Böylece ülkemiz, 60 senelik bir gecikmenin ardından da olsa dünyada nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükselmiştir." diye konuştu.
Bugün dünyada 422 nükleer reaktörün faal halde olduğunu, 57'sinin de yapımının devam ettiğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa Birliği elektriğinin yüzde 25'ini nükleerden elde ediyor. Geçtiğimiz yıl Avrupa Komisyonu, nükleer enerjiyi 'yeşil enerji' kabul ederek, bu konudaki tereddütleri gidermiştir. Biz de Akkuyu ile ülkemizi bu gelişmelerin bir parçası haline getirdik. Projemize en başından beri destek veren, Sayın Putin başta olmak üzere tüm Rusya Federasyonu makamlarına şükranlarımı sunuyorum. Santralimizin inşasında ve üretime geçme sürecinde görev alan Türk ve Rus tüm personeli tebrik ediyorum."
"Rusya ile aramızdaki en büyük ortak yatırım"
Akkuyu'da her biri 1200 megavat güce sahip 4 reaktörlü bir nükleer güç santrali inşa edildiğini kaydeden Erdoğan, şu değerlendirmelerini paylaştı:
"Türkiye'nin pek çok önemli projesi gibi Akkuyu da milli bütçemize yük getirmeyen bir finansman modeliyle hayata geçirilmiştir. Akkuyu, Rusya ile aramızdaki en büyük ortak yatırımdır. Yatırım bedeli 20 milyar dolar olan bu proje, Rusya'nın ilgili kuruluşu ROSATOM tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Projenin inşaatıyla birlikte bakım, işletme ve nükleer santraller için büyük önem taşıyan işletmeden çıkarma süreçlerinin sorumluluğu da yükleniciye aittir. Santralin tüm üniteleri peyderpey 2028'e kadar hizmete girecektir. Ülkemizin elektrik tüketiminin yüzde 10'u tek başına bu santral tarafından sağlanacaktır. Tam kapasite devreye girdiğinde burada yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretilecek. Hiç şüphesiz sadece bu özelliğiyle bile santralimiz, ülkemizin enerji arz güvenliğine yaptığı eşsiz katkıyla stratejik yatırım unvanını hak ediyor. Doğal gaz ithalatımızın düşmesine yıllık 1,5 milyar dolar katkısı olacak bu proje, milli gelirimizin artışına da olumlu yönde etki yapacaktır."
Buradaki birikim ve tecrübenin Türkiye'yi ileride nükleer alanında daha farklı yerlere de taşıyacağını dile getiren Erdoğan, proje kapsamında Rusya'da eğitim görerek santralde görev yapacak mühendis ve teknisyenlerin, Türkiye'nin nükleer güç alanındaki insan gücünü zenginleştireceğini söyledi. Erdoğan, 300'ü aşkın Türk mühendisin bu alanda Rusya'da eğitim gördüğünü bildirdi.
"Önceliklerimizin başında güvenlik gelmiştir"
Akkuyu'da inşa edilen santral planlanırken ve hayata geçirilirken, önceliklerinin başında güvenliğin geldiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Santralimizin 6 Şubat depremlerinden etkilenmemesi, mühendislerimizin ve işçilerimizin işlerini ne kadar titizlikle icra ettiklerini gösteriyor. Santralimiz, ülkemizin bu alandaki mevzuatıyla beraber, Uluslararası Atom Ajansının, Uluslararası Nükleer Güvenlik Danışma Grubu'nun ve Avrupa Birliği'nin şartlarını da karşılıyor. Bu projedeki tecrübemiz ışığında, farklı bölgelerimizde inşa etmeyi planladığımız 2. ve 3. nükleer santrallerimiz için de inşallah en kısa sürede harekete geçeceğiz. Akkuyu projesini yürüten ve burada yüklenici olarak görev yapan firmalarımızın, 6 Şubat felaketinin ardından depremzedelerimize sahip çıkarak gösterdikleri dayanışmayı da daima şükranla hatırlayacağız. Ve şunu özellikle ifade etmek isterim ki Rusya'nın Hatay'da kurduğu sahra hastanesi için özellikle milletim adına teşekkür ediyorum. Akkuyu projemizin üretim öncesi hazırlıklarının son safhası olan nükleer yakıt çubuklarının, nükleer santral sahasına tesliminin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Santralimizin üretime başlaması sevincinde, bu sefer yüz yüze buluşmak üzere, sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum."
Daha sonra Akkuyu'nun nükleer tesis statüsüne kavuşmasının sembolü olan barış için atom bayrağı göndere çekildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a konuşması sırasında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve DSP Genel Başkanı Önder Aksakal da eşlik etti.
Putin: Türkiye, artık dünyanın en düşük maliyetli kaynaklarından nükleer enerjiye sahip bir ülke olacak
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu’nun tam kapasite çalışmaya başladığında muhtemelen Türkiye’ye daha az doğal gaz tedarik edeceklerini belirterek, "Bildiğiniz gibi bu (doğal gaz) günümüzde pahalı bir ürün ve daha da pahalı olacak. Türkiye ise kendi nükleer sanayisine sahip olmanın avantajıyla, artık dünyanın en düşük maliyetli kaynaklarından nükleer enerjiye sahip bir ülke olacak.” dedi.
Putin, canlı bağlantı yöntemiyle katıldığı Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni’nde konuştu.
Akkuyu NGS’nin, Türkiye ekonomisine önemli katkı sağlayacağını vurgulayan Putin, "Türk-Rus tarihinin en büyük ortak projelerinden birisi olan Akkuyu NGS, ülkelerimiz arasındaki komşuluk ilişkilerine katkı sağlayacak.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bugün kapsamlı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini dile getiren Putin, “Doğal olarak, barışçıl nükleer enerji sektöründeki işbirliğinin yanı sıra, Rus-Türk ilişkilerinin geliştirilmesiyle ilgili diğer konuları da istişare ettik. Bu konuda temel olarak önemli bazı anlaşmalara da vardık.” diye konuştu.
Putin, anlaşmaya varılan başlıca konuların arasında karşılıklı ticaretin bulunduğunu belirterek, Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 62 milyar doları aştığına dikkati çekti.
Rusya’nın, Türkiye için güvenilir bir doğal gaz tedarikçisi olmaya devam edeceğini vurgulayan Putin, “Akkuyu NGS tam kapasite çalışmaya başladığında muhtemelen Türkiye’ye daha az doğal gaz tedarik edeceğiz. Bildiğiniz gibi bu (doğal gaz) günümüzde pahalı bir ürün ve daha da pahalı olacak. Türkiye ise kendi nükleer sanayisine sahip olmanın avantajıyla, artık dünyanın en düşük maliyetli kaynaklarından nükleer enerjiye sahip bir ülke olacak.” şeklinde konuştu.
Doğal gazın üçüncü ülkelere aktarılması konusunda da işbirliğini geliştirmeye kararlı olduklarını anlatan Putin, “İlgili yabancı alıcılara piyasa fiyatlarından doğal gaz tedarik etmek için Türkiye'de bölgesel bir doğal gaz merkezi oluşturma önerisi de bu amaca yöneliktir. Tarımda işbirliğinin genişletilmesi, tarımsal sanayi ürünlerinin karşılıklı tedarikinin sağlanması ve uluslararası gıda güvenliği konularında, işbirliği konularında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la mutabakata vardık.” ifadelerini kullandı.
Karşılıklı ticaret ve turizm daha da geliştirilecek
Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ihtiyacı olan ülkelere ücretsiz un tedarik edilmesine yönelik girişimi üzerinde çalışmaların sürdüğüne işaret ederek, turizm konusunda da Rusya ile Türkiye arasındaki işbirliğinin geliştirileceğini söyledi.
Türkiye’yi geçen yıl 5 milyondan fazla Rus turistin ziyaret ettiğini vurgulayan Putin, “Her iki ülkeyi de birbirinin pazarlarında ve turizmde daha aktif olmaya teşvik edeceğiz ve bunun için uçuş sayısını artırma kararı aldık.” şeklinde konuştu.
Putin, Türkiye’de yaşanan depremler nedeniyle Türk halkına tekrar başsağlığı dileklerini ileterek, hasar gören bölgelerin yeniden inşasında Rusya’nın gereken her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtti.
Türk inşaat sektörünün son derece gelişmiş bir durumda olduğunu kaydeden Putin, “Ancak bu özel bir durum. Yakın gelecekte Türkiye'ye büyük miktarda Rus inşaat malzemesi sevkiyatı yapılmasına karar verildi.” dedi.
Rusya’nın deprem konusunda Türkiye’ye arama kurtarma ve yardım malzemeleri gönderen ilk ülkelerden biri olduğuna işaret eden Putin, “Sizi temin ederim ki yardımımız kesinlikle samimi ve çıkar gözetmiyoruz. Türk ortaklarımıza her zaman dostça destek eli uzatmaya hazırız.” ifadelerini kullandı.
Putin, Türkiye’nin, Cumhuriyet'in 100’üncü yılında, nükleer sanayiye sahip sanayi ve teknoloji alanında gelişmiş ülkeler kulübüne katılmasının oldukça sembolik olduğuna dikkati çekti.
Akkuyu NGS’nin son derece büyük bir proje olduğunu ve bu tür projelerde özellikle bürokratik karmaşıklıkların çıkabileceğini aktaran Putin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteği olmadan bunu başarmamızın imkansız olduğunu düşünüyorum. Rus ve Türk nükleer uzmanlarının, mühendislerin ve işçilerin, eş güdümlü ve dostane bir şekilde çalıştıklarını, bu sayede projenin onaylanan programa tamamen uygun olarak inşa edildiğini vurgulamak isterim.” değerlendirmesinde bulundu.
“Dünyanın en büyük nükleer inşaatı”
Putin, Akkuyu NGS’nin 4 ünitesinin tümünün toplam kapasitesinin 4 bin 800 megavat olduğunu belirterek, “Bunun dünyanın en büyük nükleer inşaatı olduğunu vurgulamak istiyorum. Günlük istihdam edilen çalışan sayısı 20 bini aşıyor, aslında 30 bine yaklaşıyor. Üçte ikisi Türk vatandaşı. Bu Akkuyu ile bağlantılı olarak yaratılan istihdamın sadece bir kısmı.” diye konuştu.
Santralin yapımında inşaat işleri, malzeme temini, ulaşım ve diğer hizmetlerde çok sayıda Türk müteahhidin yer aldığını anlatan Putin, Türk sanayi kuruluşlarının Akkuyu'nun ihtiyaçları için ürettiği siparişlerin toplam maliyetinin 4,2 milyar dolar, siparişlerin yerelleştirilmesi potansiyelinin ise 6,5 milyar dolar olduğunu kaydetti.
Barışçıl nükleer enerji alanında lider olan Rosatom'un nükleer enerji santrallerinin inşasında en gelişmiş mühendislik çözümlerini ve teknolojilerini kullandığının altını çizen Putin, aynı zamanda santralin inşası ve işletmeye hazır hale getirilmesinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın kural ve tavsiyelerine sıkı sıkıya bağlı olarak gerçekleştirildiğini bildirdi.
Putin, “Akkuyu NGS'deki sistem, dünyanın en modern ve güvenilir güvenlik sistemlerinden bir tanesidir.” dedi.
“Büyüyen Türkiye ekonomisinin enerji ihtiyacını temin edecek”
Akkuyu NGS’nin tam tasarım kapasitesine ulaştıktan sonra Türkiye'nin enerji tüketiminin yüzde 10’unu karşılayabileceğini ve büyüyen Türkiye ekonomisinin enerji ihtiyacını temin edeceğini vurgulayan Putin, bu santralin hidrokarbon yakıta dayalı geleneksel enerji santrallerinin aksine, atmosfere karbondioksit salmayacağını ve çevre üzerinde olumlu bir etkiye sahip olacağını ifade etti.
Türk nükleer sektörü için Rusya’da üniversitelerde 300’e yakın Türk öğrencinin nükleer uzmanlık eğitimi aldığını hatırlatan Putin, ayrıca Türkiye’de Rosatom’un Akkuyu NGS’nin teknik elemanlarını yetiştirdiği özel bir merkezin bulunduğunu da dile getirdi.
Putin, “Bu inşa edilen sadece bir santral değil. Türkiye’de ekonomide yeni bir yüksek teknoloji, nükleer sektör, ekonomide yeni bir sektör yaratılıyor. Önemli olan bu.” ifadesini kullandı.
“Akkuyu NGS, Erdoğan’ın çok şey yaptığının örneği”
Türkiye'deki ilk nükleer güç santralinin inşasının ve aslında sıfırdan yeni bir ileri yüksek teknoloji sektör yaratılmasının vurgulanmasının önemli olduğunu söyleyen Putin, şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan! Bu, ülkeniz için, ekonomisinin büyümesi için, tüm Türk vatandaşları için ne kadar çok şey yaptığınızın bir başka inandırıcı örneğidir. Açıkça söylemek istiyorum, nasıl iddialı hedefler koyacağınızı biliyorsunuz ve emin olarak bunların gerçekleşmesine doğru gidiyorsunuz.
Bu tören, Sayın Erdoğan’ın şahsen ve Türkiye hükümetinin Rus-Türk ilişkilerinin her alanda gelişimine ne kadar büyük önem verdiğini bizlere gösteriyor. Kendi açımızdan, bu tutumu kesinlikle destekliyoruz. Rusya ile Türkiye arasındaki yakın işbirliği ve ortaklığın karşılıklı olarak fayda sağladığına, ülkelerimizin ve devletlerimizin halklarının temel çıkarlarını karşıladığına ve bir bütün olarak bölgesel ve uluslararası istikrara fayda sağladığına inanıyoruz.”
Ayrıca, nükleer yakıt sertifikasının teslimi esnasında Putin, Akkuyu NGS'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına yetiştirilmesinin, Erdoğan'ın kişisel başarısı sayesinde gerçekleştiğini söyledi.
Akkuyu NGS "nükleer tesis" statüsüne kavuştu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ilk taze nükleer yakıtın gelmesiyle Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) "nükleer tesis" statüsüne kavuştuğunu belirtti.
Bakan Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in videokonferans yöntemiyle katıldığı Akkuyu NGS İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'nde konuştu.
Akkuyu NGS sahasının uzun ve planlı bir yürüyüşün neticesi olduğunu vurgulayan Dönmez, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ve kararlılığı sayesinde Akkuyu için ilk imzayı 2010 yılında atmıştık. 2018'de Akkuyu'nun temeline ilk harcı döktük. Şu an 4 reaktörün inşası aynı anda devam ediyor ve bugün nükleer enerji yolculuğumuzda bir mihenk taşını daha geride bırakıyoruz. Akkuyu NGS'ye ilk taze nükleer yakıt getirme töreniyle Akkuyu artık 'nükleer tesis' statüsüne kavuşuyor." ifadelerini kullandı.
Dönmez, nükleer enerjinin Türkiye için artık uzak bir hedef olmadığını ifade ederek, "İçinde bulunduğumuz saha Türkiye'nin nükleer enerji hedefinin ete kemiğe büründüğünün en açık göstergesi. Önümüzdeki yıl nükleer enerjiden elektrik üretmeye de başlıyoruz. Türkiyemizin enerji kaynaklarına bir yenisini daha ekleyerek enerji portföyümüzü de çeşitlendirmiş olacağız." diye konuştu.
Akkuyu NGS'nin Türkiye Cumhuriyeti tarihinin tek kalemdeki en büyük yatırımı olarak her gün biraz daha yükselmeye devam ettiğini kaydeden Dönmez, "4 reaktör 60+20, toplamda 80 yıl işletme süresi boyunca, 7 gün 24 saat güvenilir, kesintisiz, sürdürülebilir ve çevre dostu olacak. Yıllık elektrik ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 10'unu bu tesisten, Akkuyu NGS'den karşılayacağız. Burada üreteceğimiz yıllık 35 milyar kilovatsaat elektrikle yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatı ve 35 milyon ton karbon salımının önüne geçmiş olacağız." ifadelerini kullandı.
"Akkuyu, Türkiye Yüzyılı'nın yeni nesil enerjisi olacak"
Dönmez, "Türkiye Yüzyılı ile yeni hedeflere yürüyen Türkiye'nin enerjisini uzun yıllar boyunca bu tesis karşılayacak. Akkuyu, Türkiye Yüzyılı'nın yeni nesil enerjisi olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Bu amaç uğruna büyük bir emek sarf edildiğini vurgulayan Dönmez, "Bugün dünyanın en büyük nükleer güç santrali inşası halihazırda Türkiye'de yükseliyor. Sahada en yoğun dönemde yaklaşık 30 bin kişi görev aldı. Bu rakam, santralin de içinde bulunduğu Gülnar ilçemizin nüfusuna denk bir rakam." dedi.
Dönmez, Akkuyu NGS'nin 550 bin bağımsız parçadan oluşacağını belirterek, "Burada sadece inşaat değil, elektronik, mekanik, makine ve imalat sanayimiz ve bunların alt dallarıyla birlikte dev bir endüstri çalışıyor. Türkiye'nin yeni enerjisi Akkuyu, yeni nesil enerji teknolojilerinin geliştirilmesinde de öncü bir rol oynayacak." diye konuştu.
Akkuyu NGS'nin Türkiye için bir elektrik santralinden öte bir anlam taşıdığını ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:
"Burası Türkiye'nin gelecekte kuracağı nükleer enerji endüstrisinin de referans noktası olacak. Bu maksatla 317 öğrencimizi Rusya'da nükleer enerji eğitimine gönderdik. Yine buna ilave olarak, Mili Eğitim Bakanlığı bursu ile 500 öğrencimiz daha yurt dışında eğitim görmek için seçildi. Her birinin bilgi ve tecrübesiyle geriden geldiğimiz nükleer enerji yolculuğunda arayı hızlı bir şekilde kapatacağız ve şuna inanıyorum ki enerjinin diğer alanlarında olduğu gibi nükleerde de Türkiye'ye özgü, kendimize özgü yeni teknolojileri geliştireceğiz."
Nükleer yakıt Rusya'dan hava yoluyla geldi
Rusya'dan önceki gece havayolu ile yüksek güvenlik tedbirleri eşliğinde getirilen uranyum peletlerinden oluşan nükleer yakıt ilk etapta Adana Havalimanı'na getirildi. Burada 3 tıra yüklenen yakıt, ardından kara yoluyla Akkuyu NGS sahasına taşındı. Koruyucu kaplarda taşınan ve radyasyon ölçümleri yapılan uranyum peletleri herhangi bir güvenlik riski taşımıyor.
Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden Akkuyu NGS'nin birinci ünitesinin temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in videokonferans yöntemiyle katıldığı törenle 3 Nisan 2018'de atıldı.
Bundan 2 yıl sonra, 8 Nisan 2020'de ikinci ünitenin inşasına başlanmasıyla çalışmaların ivme kazandığı projede, üçüncü güç ünitesine ilk beton 10 Mart 2021'de dökülürken, dördüncü ve son ünitenin temeli ise 21 Temmuz 2022'de atıldı.
İnşaat ve montaj çalışmalarının yüzde 40'ı Türk şirketlere ait projede, şimdiye kadar 400'ü aşkın Türk şirketi sahada hizmet sağladı. Türkiye, projenin geliştirme ve işletme aşamalarında Türk şirketlerinin ve Türk çalışanların olmasına büyük önem veriyor.
Bu çerçevede Akkuyu NGS projesinde bazı tesislerin inşaat işlerinin yüklenicisi konumundaki Titan-2 IC İçtaş İnşaat AŞ ortak girişimi, Rus şirketi Concern Titan-2 AŞ ile IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ'den oluşturuldu. Böylece projenin her safhasında IC İçtaş ve diğer Türk şirketlerinin de katkısının olması sağlandı.
Türkiye için sembol bir proje olan Akkuyu NGS, yerli yüklenici ve sanayicileri desteklerken, Türk işçi ve mühendislerin nükleer teknolojiyle ilgili bilgi birikimlerinin oluşmasına da imkan sağlayacak.
Akkuyu NGS'de ilk ünitenin, yapılacak ön testlerin ve hazırlıkların ardından devreye alınması planlanıyor. Diğer 3 ünitenin de birer yıl arayla faaliyete geçmesi hedefleniyor.
Uluslararası Atom Enerji Ajansı Başkanı Grossi, Akkuyu NGS'deki törende konuştu:
Uluslararası Atom Enerji Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS), Türkiye için uzun yıllar temiz nükleer enerji üreteceğini söyledi.
Grossi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in canlı bağlantıyla katıldığı Akkuyu NGS İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'nde, Türkiye'nin ekonomik gelişiminde bugün yeni bir aşamaya girdiğini, ülkenin nükleer enerjiyi barışçıl şekilde kucakladığını belirtti.
Ekonomik kalkınma ve ilerlemede enerjinin önemini vurgulayan Grossi, bunu gerçekleştirirken çevreye zarar verilmemesinin önemli olduğunu anlattı.
Grossi, küresel ısınma ve iklim değişikliği çağında yaşanıldığını dile getirerek, "Nükleer enerji, temiz bir enerji kaynağı olarak bugün ziyaret ettiğim bu olağanüstü tesiste çok önemli gelişmeler sağlayacak ve temiz enerjinin yüzde 10'undan fazlasını ülkeye temin edecek. Ne kadar önemli bir özellik, ne kadar kısa bir süre içerisinde bu ülke için ne kadar büyük bir başarı." dedi.
Nükleer enerjinin beraberinde birçok iyilik ve sorumluluk getirdiğini ifade eden Grossi, "Uluslararası Atom Enerji Ajansı, bu projenin en başından itibaren içinde yer alıyor. Proje çerçevesinde teknik yardım sunuyor, aynı zamanda bu tesisin gerçekleşmesinde Türk iş gücünü Rus ortaklarıyla birlikte destekliyor. Bu sayede Türkiye'deki bağımsız düzenleyici, her türlü olanağa sahip olacak, gerekli güvenlik standartları bu sayede uygulanabilecek." diye konuştu.
Grossi, Akkuyu NGS'nin Türkiye'ye uzun yıllar hizmet edeceğini belirterek, "Nükleer güç her zaman iyiliğe hizmet etmeli. Nükleer tesislerden sadece iyi şeyler çıkmalı." ifadesini kullandı.
Nükleer enerjinin öneminden bahseden Grossi, "Bu Cumhuriyet bu yıl 100. yıl dönümünü kutluyor ve 100 yıl içerisinde Akkuyu, ülke için temiz nükleer enerjiyi üretmeye halen devam ediyor olacak. Bu konuda Uluslararası Atom Enerji Ajansına sürecin her adımında güvenebileceğinizi temin ederim." şeklinde konuştu.
ROSATOM Genel Müdürü Likhachev, Akkuyu NGS'deki törende konuştu
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (ROSATOM) Genel Müdürü Alexey Likhachev, "Dünyanın en büyük nükleer inşaat projesinin başarısı, salgın hastalıklar veya dış siyasi baskılar tarafından engellenemedi. Bu başarı, zaman zaman ortaya çıkan sorunları ustalıkla çözmemize yardımcı olan iki ülke liderine aittir." dedi.
Likhachev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in canlı bağlantıyla katıldığı Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'nde, bugünün nükleer enerji alanında Rus-Türk işbirliğinin gelişmesinde önemli bir gün olduğunu söyledi.
Taze nükleer yakıtın teslim edilmesiyle Akkuyu NGS'nin bir nükleer tesis haline geleceğini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin "barışçıl nükleer ülke" statüsünü kazanacağını belirten Likhachev, "Zorluklara rağmen bugünlere doğru ısrarla ilerliyoruz. Dünyanın en büyük nükleer inşaat projesinin başarısı, salgın hastalıklar veya dış siyasi baskılar tarafından engellenemedi. Bu başarı, zaman zaman ortaya çıkan sorunları ustalıkla çözmemize yardımcı olan iki ülke liderine aittir." değerlendirmesini yaptı.
Akkuyu NGS sahasındaki mevcut durum hakkında bilgi veren Likhachev, birinci ünitenin şu an büyük ölçüde hazır durumda ve ekipman montajlarının tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi.
Likhachev, ikinci ünitenin reaktör kabının monte edildiğini belirterek, "Üçüncü ünitede kor tutucu kuruluyor. Dördüncü reaktörde ise reaktör binası temelinin güçlendirilmesine ilişkin çalışmalar tamamlanıyor. Temel ekipmanların yapımı devam ederken düşük devirli bir türbin üretimine de başlandı." dedi.
- Projede 400'den fazla Türk şirketi yer alıyor
Türkiye'nin ilk nükleer enerji santralinin inşasının gerçek anlamda ortak bir proje haline geldiğine dikkati çeken Likhachev, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Projede 400'den fazla Türk şirketi yer alıyor. Türkiye'nin halihazırda kendi nükleer sanayi kümesine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Birikmiş işbirliği deneyimi, bu kümenin potansiyelini diğer projelerde de hayata geçirmemizi sağlayacak. Sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda, faaliyet gösterdiğimiz bölgelerde her zaman aktif olarak yer alıyoruz. Şu anda Mersin'deki ana sosyal projemiz, Silifke Nükleer Kampüsü'nün inşaatıdır. Burada yeni konutlar, bir otel, bir okul ve bir anaokulu yer alacak. Yerel işletmelerin de ilgisini çekecek olan bu kampüs, kentsel yaşamın gelişimine yeni bir ivme kazandıracak."
Akkuyu NGS için personel eğitiminin de devam ettiğini, halihazırda yaklaşık 300 kişinin Rus üniversitelerinde nükleer meslekler alanında yüksek eğitim aldığını aktaran Likhachev, bu mühendislerin proje ekibine katıldığını, gelecek yıl için de eğitim kontenjanlarının belirleneceğini dile getirdi.
Türkiye'de inşa ettikleri nükleer güç santralinin ömrünün 100 yıldan az olmayacağına işaret eden Likhachev, konuşmasını, "Bu da Akkuyu NGS'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin 200. yıl dönümünde de var olma şansına sahip olduğu anlamına geliyor. Santralin, Türk vatandaşlarının birkaç nesli için güvenilir, çevre dostu ve uygun maliyetli enerji tedarikine büyük katkı sağlayacağından eminim." diye tamamladı.
AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ HAKKINDA
Türkiye'nin ilk nükleer enerji santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) çalışmalar son hız devam ediyor. Mersin'in Gülnar ilçesinde inşa edilen santral, her biri 1200 megavat kapasiteli 4 reaktörün tam kapasite devreye girmesiyle Türkiye'nin toplam elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu tek başına karşılayacak.
Akkuyu'da NGS inşaatı 2018 yılında başladı
Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden Akkuyu NGS'nin birinci ünitesinin temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in video konferans yöntemiyle katıldığı törenle 3 Nisan 2018'de atıldı. Böylece, ilk ünitenin inşasına ilişkin tam kapsamlı inşaat çalışmaları resmen başladı.
Bundan 2 yıl sonra, 8 Nisan 2020'de ikinci ünitenin inşasına başlanmasıyla çalışmaların ivme kazandığı projede, üçüncü güç ünitesine ilk beton 10 Mart 2021'de törenle dökülürken, dördüncü ve son ünitenin temeli ise 21 Temmuz 2022'de atıldı.
Dört ünitede de inşaat ve montaj çalışmalarının aynı anda yürütüldüğü projede böylelikle en yoğun inşaat aşamasına geçildi. Akkuyu NGS, aynı zamanda dünyanın en büyük nükleer enerji santrali inşaat sahası haline geldi.
Çalışmaların inşaat sahasının tamamında hız kesmeden devam ettiği projede, çoğunluğu Türk çalışanlardan oluşan binlerce kişi görev alıyor. İnşaat sahasında çalışan kişi sayısı en yoğun dönemde 30 bini buldu. Bugüne kadar 140 bin ton inşaat demirinin kullanıldığı ve 1,3 milyon metreküp betonun döküldüğü santralin yapımında 1300'den fazla iş makinesi görev yapıyor.
Akkuyu NGS'nin işletme ömrü 80 yıla uzatılabiliyor
Her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi "III+" nesil reaktörlü 4 üniteden oluşacak Akkuyu NGS, toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak.
Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, tek başına Türkiye'nin elektrik talebinin yüzde 10'unu karşılaması öngörülüyor.
Akkuyu NGS'nin 60 yıl olarak planlanan işletme ömrünün ise 20 yıl daha uzatılma imkanı bulunuyor.
Sıfır emisyonla, çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan kesintisiz elektrik üretilebilecek santral, Türkiye'nin "2053 net sıfır emisyon" hedefine sağlayacağı katkıyla da öne çıkıyor. Akkuyu NGS'nin işletmede kalacağı 60 yılda toplam 2,1 milyar ton karbon emisyonunu engelleyeceği hesaplanıyor.
İstihdam oranı proje aşamalarına göre değişen santralin işletme döneminde, 4 bin kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor.