Afgan kanaat önderleri, Afganistan’a yönelik finansal kısıtlamaların gevşetilmesini istiyor
WASHINGTON (AA) - KASIM İLERİ - ABD’deki Afgan kanaat önderleri ve eski siyasiler, Afganistan’da devam eden kıtlığa dikkat çekerek ABD’nin bir an önce...
WASHINGTON (AA) - KASIM İLERİ - ABD’deki Afgan kanaat önderleri ve eski siyasiler, Afganistan’da devam eden kıtlığa dikkat çekerek ABD’nin bir an önce Afganistan bankacılık sektörüne yönelik kısıtlamaları kaldırması ve Afgan halkına ait finansal varlıkları serbest bırakması çağrısında bulundu.
ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ve Taliban’ın 15 Ağustos 2021'de Kabil’i alarak hükümeti ele geçirmesinin ardından ülkede insani koşullar giderek kötüleşiyor.
ABD’nin Afgan devletlerine ve özel müteşebbisler ile halka ait 9 milyar dolar civarındaki finansal varlıkları dondurması ve Afganistan’a insani yardımın ulaştırılmasında kullanılabilecek bankacılık sektörüne yönelik kısıtlamalar getirmesi ülkedeki krizi daha da derinleştiriyor.
Bu konuda Washington’da Afgan örgütlerle Amerika Zekat Vakfının ortak düzenlediği “Afganistan için Barış ve İnsani Yardım Konferansı” marjında AA muhabirine açıklama yapan Afgan kanaat önderleri ve eski siyasetçiler ülkedeki krize işaret ediyor.
- "Gani hükümetinin önünde sonunda çökeceği belliydi"
Eski Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani döneminde Senatör ve Senato Başkanı olan ancak Gani tarafından anayasaya aykırı bir şekilde görevden alınan Bahtar Aminzai, “Yolsuz, anayasayı ihlal eden, sadece sözde hükümet olan bir yapının bir ulusun hayalini temsil edemeyeceğini ve en nihayetinde çökeceğini biliyorduk.” dedi.
Gani yönetiminin Afganistan açısından önemli birçok fırsatı kaçırdığını anlatan Aminzai, ABD ile Taliban arasındaki görüşmelerde Afgan yönetiminin oldukça zayıf kaldığını çünkü Gani’nin birkaç genci müzakereci olarak gönderdiğini dile getirdi.
ABD öncülüğünde kurulmuş olan Afgan hükümetinin temellerinin zayıf olduğuna işaret eden Aminzai, “Temel çok zayıftı ve sadece savaş ağalığı üzerine kuruluydu. Bunun önünde sonunda çökeceği belliydi.” dedi.
Aminzai, “Gani’nin çatışmayı çözemeyeceği, kriz konusunda iyi bir çözüm müzakeresi yapamayacağı açıktı. O sadece Cumhurbaşkanlığı süresini tamamlayacak şekilde işleri uzatma peşindeydi.” değerlendirmesinde bulundu.
15 Ağustos ve sonraki süreçte insanların Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı'na akın etmesi ve Amerikan uçaklarına binmeye çalışmasına ilişkin görüntüleri değerlendiren Aminzai, 20 yıllık işgal sırasında uluslararası koalisyon ile çalışmış insanların Taliban korkusu ile ülkeden kaçmak için bu süreci bir fırsat olarak gördüğünü ve o görüntülerin her anlamda üzücü olduğunu kaydetti.
Aminzai, Taliban’ın şu anda muhaliflerini affetme konusunda pozitif mesajlar verdiğini ve bunun da iyi bir gösterge olduğunu kaydetti.
- Türkiye’den ABD ile Taliban arasında ara bulucu olması çağrısında bulundu
Eski Afgan siyasetçi, şu anda ülkedeki kıtlık ve insani dramı çözmek için siyaseten ABD ile Taliban’ın aynı dili kullanmasını sağlamak için çaba gösterdiklerini söyledi.
ABD’nin bankacılık sisteminde dondurduğu finansal varlıkların bir kısmının halka ve yerel yatırımcılara ait olduğunu hatırlatan Aminzai, insanların eski hükümet döneminde tasarruflarını güvenlik amacıyla bankalara yatırdığını ancak şu anda ihtiyaçları olduğu halde bu paraya ulaşamadıklarını ifade etti. Aminzai, ABD’nin Afgan bankacılık sisteminde dondurduğu 9 milyardan dolardan fazla bir miktarın 3,5 milyar dolarının hükümetten ziyade yerel teşebbüs ve şahıslara ait olduğuna dikkat çekti.
Aminzai, “Şu anda uluslararası toplumdan Afgan halkının acil ihtiyacı olan ve devlete ait olmayan varlıkları serbest bırakılmasını istiyoruz.” diye konuştu.
Türkiye ile Afganistan arasında derin bir tarihi bağ olduğunu ifade eden Aminzai, Türkiye’nin ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afganistan’da çok sevildiğini vurguladı.
Aminzai, Türkiye’den, Afganistan’a kalıcı istikrar getirmek üzere ABD ile Taliban arasında aracı olmasını istediklerini belirtti.
- Taliban bile Afgan hükümetinin bu kadar kısa sürede çökmesine şaşırdı
Eski Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai’nin danışmanlarından Tajj Eyyubi, Gani hükümetinin çöküşünün herkesi şaşırttığını, 15 Ağustos’ta Taliban’dan birinin kendisini arayarak hükümetin çöküşünün bu kadar hızlı olacağını beklemediklerini söyledi.
Eyyubi, “Aslında onlar (Taliban), şehrin dışında bekleyip siyasi bir çözüme varacaklarını düşünüyorlardı.” dedi.
Gani hükümetini yolsuzlukla eleştiren Eyyubi, “Gani ve ekibi aslında öldürülmekten ziyade, yolsuzluklarından dolayı adaletin önüne çıkarılacaklarından korkuyorlardı. Afganistan’dan kaçan savaş ağalarının çoğu mahkemeye çıkarılmaktan korktu.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD ile Taliban'ın “kucaklayıcı hükümet” konusunda anlaşamadığını belirten Eyyubi, iki tarafın bu konuda ne kastettiğinin de net olmadığına ve bu bağlamda iki tarafın aynı dili kullanmasını sağlamak gerektiğine vurgu yaptı.
- "15 Ağustos sadece Afganlar için değil, dünya için de bir trajediydi"
Konferansın organizatörlerinden ve Afganistan’daki 180 sivil toplum kuruluşunun çatı örgütü ACBAR’ın Başkanı Abdussubhan Misbah, “Dürüst olmak gerekirse 15 Ağustos şokunu atlatmış değiliz. Afganlar olarak normal değiliz, iyi hissetmiyoruz. Karşı karşıya kaldığımız durumu asla beklemiyorduk.” ifadelerini kullandı.
Afganistan’da hükümetin çökmesi ve Taliban’ın Kabil'e girmesinin beklenmedik şekilde hızlı gerçekleştiğini söyleyen Misbah, hükümetin çökmesi, ABD’nin çekilmesi ve sonrasında ortaya çıkan insani krizin Afgan halkına çok büyük zorluklar getirdiğini belirtti.
Misbah, “15 Ağustos sadece Afganlar için değil, dünya için de bir trajediydi.” dedi.
Afgan halkının yüzde 75’inin şu anda fakirlik sınırının altında yaşadığını anlatan Misbah, Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre Afganistan’da 1 milyon civarında çocuğun açlıktan ölebileceğini kaydetti.
Misbah, “Tüm bunlar bizim hükümetimizin beklenmedik şekilde çökmesi, eski liderlerimizin ve uluslararası toplumun başarısızlığından kaynaklandı.” diye konuştu.
Taliban ile ABD’nin halen birçok konuya farklı yaklaştığına işaret eden Misbah, “Onların (ABD ve Taliban) aralarındaki bu anlaşmazlığı bir an önce çözmelerini istiyoruz çünkü zaman daralıyor, oradaki durum daha da acil hale geliyor.” dedi.
ABD’nin ülkenin bankacılık sistemini dondurmuş olmasını eleştiren Misbah, insani yardımın ulaşması için bu yaptırımların kaldırılması gerektiğini belirtti.
Misbah, ABD’ye Afganistan’ın dondurulan finansal varlıklarının serbest bırakılmasını talep ederken, ülkede insani yardım konusunda da bir strateji ve plan oluşturulması gerektiğini ifade etti.
- Demir, insani yardımlar için finansal kanalların açılması çağrısında bulundu
Konferansın organizatörlerinden Amerikan Zekat Vakfı Direktörü Halil Demir, ABD’de 100 ila 150 bin Afgan’ın yaşadığını ve bunlar arasında önemli kabiliyet ve deneyime sahip kişilerin bulunduğunu belirterek Zekat Vakfının da bu diasporayı Afganistan’daki insani krizin çözülmesi için ortak bir akıl üretmek üzere bir araya getirmek için çaba sarf ettiğini kaydetti.
Dünyanın Afganistan’a yardım etmek istediğini ancak finans yollarının kapalı olması ve ABD’nin Taliban hükümetini tanımamasının bu ülkeye insani yardımın ulaşmasını engellediğini vurgulayan Demir, “Bankalar bizim yapmak istediğimiz yardımlara hazır değiller. Bu şu andaki en büyük sorun. Yani finansal erişim hizmetlerinin olmaması hepimizin sorunu. Bunu bizim Amerikan devletine yahut Amerikalı yetkililere düşünülmesi gereken bir soru olarak gündemlerine getirmesi ve onlar tarafından buna bir çözüm bulunması gerektiğini izah etmemiz gerekir.” diye konuştu.
Afganistan’daki krizin tüm insanlığın sorunu olduğuna işaret eden Demir, dünyadaki Müslümanların son derece kötü durumda olan Afgan halkına el uzatması gerektiğinin altını çizdi.
ABD yönetimi, Taliban ile 29 Şubat 2020'de anlaşmaya varmış ve 1 Mayıs 2021'de Afganistan'dan tamamen çekileceği konusunda mutabık kalmıştı.
Ancak ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, 1 Mayıs'tan başlamak üzere 11 Eylül'e kadar tamamen çekilmiş olacaklarını açıklamıştı.
Başkent Kabil'i kuşatan Taliban, 15 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ülkeyi terk etmesinin ardından kenti çatışmasız şekilde kontrolüne almıştı.
Taliban'ın Kabil'e girmesi ile on binlerce Afgan Kabil Hamid Karzai Havaalanı'na akın etmiş ve Amerikan askeri nakliye uçakları ile ülkeden kaçmaya çalışmıştı.
Bazı Afganların uçakların tekerlek kapaklarına asılması ve kapakların kapanması ile düşmeleri objektiflere yansımıştı.
Kaynak: