Erol Çimen
Erol Çimen Adam Olmak

Adam Olmak

               Adam olmak; toplum tarafından genel kabul görmüş bir ahlaka, bir karaktere, tavra ve adaba-sahip olmaktır.

               Atalarımız “Sen önce adam ol!”demişler. Adam olmak bir karakter meselesidir. Adam olmak olgunlaşmanın bir meyvesi ve bir kişinin varabileceği en büyük asillik mertebesidir. ”Koskoca adam olmakla”adam olunmuyor. Bu devirde yaşları ilerleyip hala adam olmayı beceremeyen yüzlerce insan var etrafımızda. Adam olmak erkeklik gibi cinsiyet meselesi değil şahsiyet meselesidir. Adam olmak sözünün eri olmaktır. Bir kış günü Mehmet Akif Ersoy arkadaşına yarın sana geleceğim diye bir söz verdi.

Sabah kalktı dışarıya bir baktı diz boyu kar var fırtına esiyor göz gözü görmüyor. Üzerini sıkıca giyindi. Arkadaşına gitmek için yola çıktı. Ne otobüs, ne minibüs, ne taksi çalışıyordu. Arkadaşının evi çok uzak taydı. Ama arkadaşına da SÖZ vermişti. O fırtınada yayan yola düştü. Arkadaşı sabah kalktığında kar ve tipiyi gördü. Mehmet Akif acaba bu havada nasıl gelecek diye düşünürken kapı çalındı. Kapıyı açtı. Karşısında kaşları, bıyıkları, sakalları donmuş Mehmet Akif Ersoy duruyordu. Söz vermek işte böyle bir şeydir.

                Gençler size bir kıssa anlatayım: Bir adamın çok haylaz bir çocuğu vardı. Ne anne babasına ne de büyüklerine saygısı vardı ne de onların sözünü dinlerdi. Oğlunun bu gidişatına üzülen baba oğlum Sen adam olmazsın derdi. Babasının bu sözleri ise çocuğun çok zoruna gider ama yine de yapacağındangeri kalmazdı. Bir gün yine aksilik yapıp anne babasını oldukça üzdü. Oğlunun haylazlığı canına tak eden baba yine “oğlum sen adam olmazsın”diyerek onu azarladı. Yaramaz oğlu da bunu bahane ederek evden çekip gitti. İstanbul’a gitti ve okumaya başladı. Güya okuyup adam olacak ve babasını mahcup edecekti.

Nitekim okudu uğraştı ve bir zaman sonra Osmanlı idaresindeki bir bölgeye VALİ oldu. Aradan bu kadar zaman geçmişti fakat o  ne  annesini  ne de babasını  aramıştı. Tabii babasının kendine küçükken söylediği “oğlum sen adam olmazsın”sözünüde hiç unutmamıştı. İşte artık makam ve mevki sahibiydi. Devlet yönetiminde etkili ve yetkili bir durumdaydı. Emrinde bir çok adamı vardı. Hani adam olamazdı Bak işte koskoca vali olmuştu. Bunu mutlaka babasına göstermeli ve söylediği o sözlerden dolayı onu  mahcup etmeliydi. Adamlarına emretti; Derhal gidin !Filan şehrin, filan köyünde şu isimde bir adam var.

Onu alın ve buraya getirin!

Valinin adamları söylenen köye gittiler ve valinin babasını buldular. Adamcağız üstü başı perişan eli ayağı çamur içinde tarlada çift sürüyordu.Yanına vardılar Amca seni vali bey huzuruna çağırıyor dediler.Adam “hayırdır İnşallah”dedi işini bıraktı. Valinin adamları babayı oradan apar topar alarak yola çıktılar. Adamcağızı getirip o vaziyette valinin huzuruna çıkardılar. Büyük bir debdebe içinde babasını karşılayan vali hani sen “adam olmazsın”diyordun, bak işte gördüğün gibi adam oldum hatta okudum vali bile oldum dedi.

                    Adamcağız acı acı güldü. Oğlum ben sana vali olamazsın dememiştim. ”Adam olamazsın”demiştim. Şayet sen adam olsaydın beni yanına yaka paça getirtmez köye gelir annen le elimizi öper bizim hayır duamızı alırdın. Oysa sen beni yine haklı çıkardın. Sen yine “adam olamamışsın “dedi.

                    Adam olmanın okumakla, makam ve mevki sahibi olmakla hiç alakası yoktur. Adam olmanın kişinin boyuyla, posuyla, cüssesiyle,cinsiyetiyle, giyim ve kuşamıyla alakası yoktur. Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri bir beytinde bu gerçeğe şöyle işaret etmiştir. ”Nice adamlar gördüm üzerinde elbise yok Nice elbiseler gördüm içinde adam yok!” Adam olmak zor zanaattır. Bu Dünya yalancılar Dünyası, bu Dünya yalakalar Dünyası, bu Dünya ikiyüzlülerin Dünyasıı, bu Dünya bukelemunların  Dünyası, bu Dünya gülerken ısıranların Dünyası-

 ALLAH bizi adam gibi adam olanlardan eylesin. Amin. Selam ve dua ile

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erol Çimen Arşivi