Adalet Bakanı Gül, Elazığ'da gençlerle buluştu:

"Yetmedi mi? Doğduğumuzdan beri ödev yapıyoruz artık gençlere ödev vermeyin, gençler ödev versin, daha güzel bir Türkiye ve daha adil bir dünya olsun"- "Türkiye ne zaman başını kaldırsa, ne zaman kendine gelse hemen bir müdahaleyle Türkiye'yi kendi kurgul

Adalet Bakanı Gül, Elazığ'da gençlerle buluştu:

ELAZIĞ (AA) - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Yetmedi mi? Doğduğumuzdan beri ödev yapıyoruz artık gençlere ödev vermeyin, gençler ödev versin, daha güzel bir Türkiye ve daha adil bir dünya olsun." dedi.

Bakan Gül, İpek Yolu Uluslararası Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Merkezi'nde düzenlenen "Gençlerle ve Genç STK Temsilcileriyle Söyleşi" programında lise ve üniversiteli gençlerle sohbet etti ve taleplerini dinledi, yerel sanatçının seslendirdiği türküleri dinledi.

Programda konuşma yapan Gül, Türkiye'nin en büyük gücünün sahip olduğu gençlik ve gençlerin ufku, vizyonu ve gelecek tasavvuru olduğunu söyledi.

Millet olarak 12 Eylül, 28 Şubat,15 Temmuz gibi darbeleri yaşadıklarını, Türkiye'de demokrasi mücadelesinin çok büyük bedeller ödenerek verildiğini dile getiren Gül, ülkenin geleceğinin gençlerle birlikte bugünden çok daha iyi olacağına inandığını belirtti.

Her 10 yılda bir darbeyle bu milleti adeta terbiye etmek üzere içeride ve dışarıda bazı mahfillerin hep harekete geçtiğini ifade eden Gül, şöyle konuştu:

"Türkiye ne zaman başını kaldırsa, ne zaman kendine gelse hemen bir müdahaleyle Türkiye'yi kendi kurguladıkları bir düzene ve şablona dahil etmeye çalıştılar. Ne zaman Türkiye kendi ayakları üzerinde durmaya çalıştıysa hukuksuzluk, anti demokratik uygulamalar, vesayet devreye girdi. Ne zaman millet 'Arkadaş ülkeyi ben yöneteceğim' dediğinde, 'Hayır kardeşim, siz sadece oy vereceksiniz, vergi vereceksiniz, ülkeyi biz yöneteceğiz.' diye vesayetçi, jakoben bir anlayış vardı ve buna demokrasi içerisinde rahmetli Menderes, Özal, Erbakan Hoca ve birçok siyasi büyükleri hepiniz okumuşsunuzdur ama yaşadığımız tarihle ilgili de Cumhurbaşkanımızın siyasi, demokrasi yolculuğunda temel yaklaşımı bu ülkeyi milletin seçtikleri mi yönetecek yoksa milletin iradesinin yansımadığı birtakım kurumlar ya da aygıtlar mı yönetecek. Burada tercih milletin iradesinden başka hiçbir güç tanımam diyen bir anlayış ortaya koymuştur. Bunu F-16'ın üzerimizde sortiler yaptığı, savaşa uçaklarının sortiler yaptığı, helikopterlerden kurşunların atıldığı, tankların gezdiği yerde, demokrasiyi savunarak, ben milletin iradesinden başka hiçbir güç tanımam, milletin iradesinden başka hiçbir güç üstün değildir diyerek ortaya koydu. Bu demokrasi anlamında çok önemli bir tercihtir."

- "Gençler ödev versin, daha güzel bir Türkiye ve daha adil bir dünya olsun"

Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gençlere önem verdiğini, bu anlamda seçme seçilme yaşını 18'e indirmiş olmasının gençlere olan güveninin bir göstergesi olduğunu kaydetti.

Düzenlenen programa gençlere bir şey öğretmek için değil, gençlerle tanışmak, sohbet etmek ve bilakis gençlerden yeni şeyler öğrenmek için katıldığını aktaran Gül, şöyle devam etti:

"Türkiye’de bugüne kadar 'sen başörtülüsün, okula giremezsin. Sen başı açıksın, niye başın açık, sen şöyle düşünüyorsun. Senin doğduğun yer bu, senin mezhebin, meşrebin bu.' Kardeşim sana ne. Benim nerede doğduğuma, nerede yaşadığıma sen karar veremezsin. Ben doğduğum günden itibaren bana saygı göstermek zorundasın, devlette haklarımı korumak zorundadır. Bilakis her insan devlete, ötekine ödev vererek doğar. Biri geldi onu ötekileştirdi, biri geldi diğerini ötekileştirdi. Değerli arkadaşlar kimseye sizinle ilgili, geleceğinizle ilgili şablonla bir cetvel çizmesine izin vermeyin. Bilakis sizin nasıl daha güzel bir Türkiye, daha adil bir dünya tasavvurunuz var ise gelin bu anlamda yöneticilere deyin ki, ey belediye başkanı, ey bakanım, ey falan, ey filan yöneticilere, hocalarınıza şöyle bir tasavvurumuz var diye siz büyüklere rol verin, ödev verin. Yetmedi mi? Doğduğumuzdan beri ödev yapıyoruz artık gençlere ödev vermeyin, gençler ödev versin, daha güzel bir Türkiye ve daha adil bir dünya olsun."

Kaynak: