Abdülkadir Selvi'nin Hürriyet'teki ilk yazısı
Medya dünyasının yakından tanıdığı isim Abdülkadir Selvi, Paralel Yapı ile olan mücadelesini sürdürüyor.
Yeni durağı olan Hürriyet'teki yazısından Parelal Yapı'ya değinen Selvi'nin yazısından bir bölüm şöyle:
MESLEK hayatımın yeni bir durağında Hürriyet'teyim.
Meclis kulislerinden, miting meydanlarından, kongre salonlarından gazete sayfalarına uzanan uzun bir yolculuk benimki...
Bir kalemim var, bir de vicdanım.
Yıllarım siyasetin nabzını tutmakla geçti.
Başarabilirsem Hürriyet’te de onu yapacağım.
Ne hobim var ne de fobim.
Sıkıcı bir adamım.
Suratsız biri değilim ama tanıtım filmi çekilirken, ekip en çok beni tebessüm ettirmekte zorlandı.
En iyisi sözü fazla uzatmadan kulislere bakalım.
30 Mart Çarşamba günü Başbakan Davutoğlu’nun başkanlığında “Paralel Yapı ile Mücadele Koordinasyon Toplantısı” yapıldı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Maliye Bakanı Naci Ağbal, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile MASAK Başkanı Osman Dereli ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yetkililer katıldı.
İlk kez bir koordinasyon toplantısı olması açısından önemli olan bu toplantıda önemli kararlar alındı.
Paralel Yapı’yla mücadele şimdiye kadar büyük ölçüde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişisel çabalarıyla yürütüldü.
Erdoğan’dan başka bir lider bu mücadeleyi yapamazdı.
“Paralel Yapıyla Mücadele Koordinasyon Toplantısı” ile bu kez hükümet, bu mücadelede bir inisiyatif üstlendi.
Paralel Yapı’yla mücadelenin bir envanteri çıkarıldı.
Yürütülen mücadelenin bir röntgeni çekildi.
Tıp deyimiyle söyleyecek olursak, röntgen filminde bazı gri noktalar tespit edildi. İki önemli eksiklik tespit edildi.
1- Paralel Yapı’yla mücadeledeki koordinasyon eksikliği yargılamaları doğrudan etkiliyor.
2- Devlet Personel Yasası ile hâkim ve savcılarla ilgili özel hükümler nedeniyle Paralel Yapı, emniyette ve yargıda yeterince tasfiye edilemedi.
Büyük ölçüde görev yerleri değiştirildi.
Bu durum PKK’ya yönelik bazı kritik operasyonların sızmasına neden oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu duruma dikkat çekerek, “Son günlerdeki şehit sayısındaki artışın sebebi, Paralel Yapı’ya yakın polis ve askerlerden kaynaklanıyor.
İstihbarat zafiyeti olabiliyor.
Bunun nedeni de bu yapının elemanları” demişti.
Başbakan’ın başkanlığında yapılan toplantıda başta Diyarbakır Bağlar olmak üzere birkaç örnek gündeme getiriliyor.
Bağlar’da PKK’ya yönelik operasyon sızmış, gizlendikleri yerde yakalanması planlanan 57 PKK’lı, operasyon başlamadan iki saat önce silahlarıyla sokağa çıkıp çatışmaları başlatmıştı.
Devlet açısından çok vahim bir tablo.
İçişleri Bakanlığı müfettişleri sızmanın nereden gerçekleştiğini tespit etmek üzere çalışmalarını sürdürüyor.
Toplantıda, Paralel Yapı’yla mücadelede ortaya çıkan zafiyetler masaya yatırılıyor.
Başbakan Davutoğlu’nun talimatıyla Paralel’le mücadelede iki yeni mekanizma kuruluyor.
1- Her ay Başbakanlık Müsteşarı Kemal Madenoğlu başkanlığında müsteşarlar toplantısı yapılacak.
2- Yine her ay düzenli olarak Başbakanlık, İçişleri, Adalet ve Maliye Bakanlığı’nda Paralel Yapı’yla mücadeleyi yürüten daire başkanları toplantısı yapılması kararlaştırıldı.Daire başkanları seviyesindeki toplantıya emniyetten terör, istihbarat ve KOM daire başkanları ile MASAK başkanı katılacak.
Turpun büyüğü ise heybede.
Birinci derece mahkemelerde Paralel Yapı’yla ilgili davalar sonuçlanmadı.
Henüz yüksek yargıdan Paralel Yapı’nın, devletin varlığını hedef alan bir terör örgütü olduğu yönünde kararlar çıkmadı.
MGK, ‘Paralel Yapılanma’yı devlete yönelik bir tehdit olarak kabul etti ama bu yeterli olmuyor.
Çünkü bizim hukuk sistemimizde yabancı terör örgütleriyle ilgili liste Bakanlar Kurulu kararı ile yayımlanıyor.
Örneğin; DEAŞ, Boko Haram gibi örgütler Bakanlar Kurulu kararı ile terör örgütleri listesinde yer alıyor.
Ancak iç örgütlerin terör örgütü olduğunun tescillenmesi için yerel mahkemenin karar verip Yargıtay’ın onaması gerekiyor.
Bu PKK, DHKP-C için olduğu gibi Paralel Yapı için de geçerli.