40 milyon kişi mağdur oluyor! Yıllık bilançosu 150 milyar dolar
Dünya genelinde 40,3 milyon kişi insan ticareti mağduru olurken her 4 kurbandan biri çocuk. Mağdurların 24,9 milyonu çalıştırılıyor, 15,4 milyonu evlendiriliyor, 4,8 milyonu ise cinsel sömürüye maruz bırakılıyor.
AA muhabirinin Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç ile Mücadele Ofisi’nin (UNODC) Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ve İnsan Ticareti Raporu (TIP) Walk Free Foundation örgütlerinden derlediği raporlara göre, küresel insan ticaretinden elde edilen yıllık gelir yaklaşık 150 milyar dolar.
İnsan ticareti dünyada en hızlı büyüyen yasa dışı endüstrilerden biri olurken, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) 2013'te aldığı kararla farkındalık yaratmak, bilinçlendirmek için her yıl 30 Temmuz'u Dünya İnsan Ticareti ile Mücadele Günü ilan etti.
Zor kullanma, aldatma, çaresizlikten faydalanma yoluyla, başkalarına kazanç sağlamak için kişilerin istismar amaçlı teminine, bir yerden bir yere taşınmasına insan ticareti deniyor.
Savaşlar, iç çatışmalar, yoksulluk, eşitsizlik, adaletsizlik ile iklim değişiklikleri ve daha iyi hayata ulaşmak amacıyla yapılan kitlesel göçlerin doğurduğu mağduriyet, bundan faydalanmaya çalışan kişiler için uygun koşulları oluşturuyor.
Ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan kadın ve çocuklar ciddi risk grupları arasında yer alıyor. Bu risk Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle birçok Avrupa ülkesinde de ortaya çıkıyor. UNODC'nin verilerine göre insan ticaretinde en yaygın mağduriyet cinsel sömürü şeklinde gerçekleşiyor.
BM'ye göre uyuşturucu ticaretinden sonra dünyadaki en büyük ikinci yasa dışı geliri, insan ticareti üzerinden sağlanıyor. Son yıllarda ciddi artış gösteren ve küresel soruna dönüşen insan ticareti ağır insan hakları ihlalleri olarak ortaya çıkıyor. İnsan ticaretinin hedef kitlesi ise dezavantajlı sosyoekonomik durumdaki ülkelerde yaşayan mağdurlar.
İnsanların çaresizliğinden yararlanan insan tacirleri, mağdurları daha çok zengin ülkelerde çalışmak üzere sömürüyor. "Modern köle" olarak tanımlanan mağdurlar zorla çalıştırma, fuhuş, cinsel istismar ve organ mafyası tarafından kullanılıyor.
Palermo Sözleşmesi olarak bilinen "BM Sınır Aşan Örgütlü Suçlarla Mücadele Sözleşmesi" ile özellikle kadın ve çocuk ticaretinin önlenmesi, durdurulması ve cezalandırılmasına ilişkin "Avrupa Konseyi İnsan Ticareti ile Mücadele Sözleşmesi" gibi uluslararası bağlayıcılığı olan kararlara rağmen insan ticareti, mücadelesi en güç suçlar arasında yer alıyor.
Birçok ülke Palermo Sözleşmesi'ni onaylayarak ve iç hukukta ağır suçlar kapsamına aldı. Son yıllarda insan ticaretinde çocukların en yaygın sömürü şekli zorla dilendirme olarak gündeme geliyor. Uyuşturucu satıcılığı, silahlı çatışmalar ve küçük boyutlu malların yurt dışına kaçırılması gibi farklı yöntemlerde de çocuklar kullanılıyor.
İnsan ticaretinde hassas gruplar arasında yer alan kadınlar daha çok seks işçisi olarak çalıştırılıyor. Zorla evlendirme ve ev işçiliği de en yaygın sömürü şekilleri arasında yer alıyor. Erkek ve erkek çocukları ise daha çok balıkçılık, madencilik, inşaat, yemek ve tekstil sektöründe çalıştırılıyor.
İnsan ticaretini gerçekleştiren faillerin çok hızlı hareket etmesi nedeniyle olay tespit edilemeden vaka gerçekleşmiş oluyor. Aynı zamanda yeni yöntemler geliştirdikleri için yasalar bu konuyla mücadeleyi de yetersiz kılabiliyor. Mağdurlar, sınır dışı edilme korkusu ve insan tacirlerinin tehditleri nedeniyle susmayı tercih ediyor.
Göç yolları insan taciri tuzaklarıyla dolu
Küresel ve bölgesel düzensiz göç, insan ticaretinde önemli faktörlerin başında geliyor. İnsan tacirlerinin birinci hedefini ise göç yollarında korumasız durumda olan kadın ve çocuklar oluşturuyor.
ILO'nun 2021 tahminlerine göre dünya genelinde 40,3 milyon kişi insan ticareti mağduru. Bunların 24,9 milyonu emek sömürüsü ile karşı karşıya iken 15,4 milyonu zorla evlendiriliyor. 4,8 milyon kişi ise zorla cinsel sömürüye maruz kalıyor.
Suç örgütleri en son dijital teknolojilerden yararlanıyor
Dünyada her 1000 kişiden 5,4'ü insan ticareti ağına takılıyor. Göçmen kaçakçılığına yönelik faaliyetlerde bulunan organize suç örgütleri en son dijital teknolojilerden yararlanıyor.
Suriye iç savaşı ile başlayan süreçle özellikle bu ülke ve komşu ülkelerden Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenler en fazla insan ticaretine maruz kalan mağdurlar arasında yer aldı.
Mağdurlar, uluslararası sınırları geçerken organize suç örgütlerinin kurbanı olabiliyor.
ILO'nun tahminlerine göre insan ticaretinden elde edilen yıllık gelir 150 milyar dolar olsa da UNODC'ye göre bu konuda net bilgi elde etmek mümkün değil. Çünkü kara para aklama, kripto para birimlerinin kullanımı ve diğer yeni ödeme yöntemleri gerçek rakamlara ulaşmayı engelliyor.
Her ne kadar cinsel sömürü amacıyla insan tacirlerinin ağlarına takılan gruplar arasında korumasız çocuklar ve kadınlar olduğuna dair genel bir kanı olsa da zamanla sömürü mağdurların cinsiyet profilinde de değişiklikler oldu.
İnsan ticareti mağduru erkek ve erkek çocuklarının oranı yüzde 29 iken kadın ve kız çocuklarında bu oran yüzde 71 civarında. Mağdurların 30,2 milyonu (yaklaşık yüzde 75'i) 18 yaş üzeri. 18 yaşın altındaki çocukların sayısının ise 10,1 milyon (yüzde 25) olduğu tahmin ediliyor.
İnsan ticareti mağdurları cinsiyet ve yaş olarak bölgelere göre farklılık gösteriyor. Sahra altı Afrika'da daha çok çocuklar insan ticaretine kurban giderken, Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya'da tespit edilenlerin büyük kısmını yetişkin kadınlar ve erkekler oluşturuyor.
İnsan ticaretinin en yoğun olduğu bölgelerin başında Kuzey Afrika ve Orta Doğu geliyor. Son verilere göre Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da yurt içinde bile kişilerin yüzde 45'i insan ticaretine maruz kalıyor.
ABD hükümetinin yayımladığı Temmuz 2021 tarihli insan ticareti ve kaçakçılığı raporuna (TIP) göre bu konuda 17 ülke ön sıralarda yer alıyor. İnsan ticaretiyle ilgili 188 ülkenin değerlendirildiği raporda en kötü kademe olarak nitelendirilen üçüncü kademede Afganistan, Cezayir, Burma (Myanmar), Çin, Komorlar, Küba, Eritre, İran, Nikaragua, Kuzey Kore, Rusya, Güney Sudan, Suriye, Türkmenistan ve Venezuela bulunuyor.
İnsan ticareti nedeniyle izleme altına alınan diğer ülkeler ise Kıbrıs, İsrail, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, İsviçre, Belarus, Brundi, Lesoto, Papua Yeni Gine oldu.
Ukrayna Savaşı insan ticaretinde yeni riskler yarattı
Suriye iç savaşının ardından başlayan kitlesel göçler, insan ticareti trafiğinde büyük artışa neden oldu. 24 Şubat'ta başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla da on binlerce kadın ve çocuk mağdur duruma düştü. Ukrayna'dan kaçarak mülteci olan yaklaşık 7 milyon kadın ve çocuk, insan ticareti ile ilgili kaygıları arttırdı.