4 metrekarelik dükkanda bir kültürü yaşatıyor
Sivas'ta yaşayan Erol Açıl, 4 metrekarelik dükkanında üç kuşaktır unutulmaya yüz tutmuş olan çubukçuluk mesleğini yaşatıyor.
Sivas'ta yaşayan Erol Açıl, 4 metrekarelik dükkanında üç kuşaktır unutulmaya yüz tutmuş olan çubukçuluk mesleğini yaşatıyor.
Sivas kent merkezinde dedesi ve babasının yanında çırak olarak işe başlayan 65 yaşındaki Erol Açıl, Çubukçuluk mesleğini 50 yıldır sürdürüyor. Açıl, Tokat-Erzincan-Kars ve Ağrı yörelerinden temin edilen germişek, karamuk ve gürgen ağaçlarından elde edilen çubuklarla; lüleli, topcık başlı, yanma başlı, ufak lüleli ağızlık, arabalı ağızlık gibi çeşitli adların olduğu çubuklar ve ağızlık yapıyor. Erol Açıl, günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte talebin azaldığı ve bitme noktasına gelen mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Usta Erol Açıl, mesleğini çok sevdiğini ve ölene kadar bırakmayacağını söyledi.
"Bir ağızlık en az 15 defa elden geçiyor"
Açıl, çubukçuluk mesleğini ölene kadar devam ettireceğini söyleyerek, "Yapmış olduğumuz iş dede mesleğimizdir. 65 yaşındayım rahmetli dedem 90 yaşında rahmetli oldu. Babam 60 yaşında rahmetli oldu. Bu mesleği 100 yılı aşkındır sürdürüyoruz. Aslında Çubukçuluk diyorlar ismine. Kalem, kalemlik yapıyorduk şuanda da baston yapıyoruz. 65 yaşındayım kendimi bildim bileli bu işi yapıyorum. Germişek ağacından yapıyoruz. Bir ağızlık ya da kalem en az 15 defa elden geçiyor. İşlemesi, kesmesi, boyaması, zımparası. Şuanda 3 kişi bu mesleği yapıyoruz. Bu iş geçim için yapılmaz çünkü şuanda hayat şartlarımız çok ağır. Ben bu işte 3 tane adam yetiştirdim üçü de bıraktı. İnsanlarda hediyeleşme kalmadı. Bizim işte hediyelik olduğu için bizim işimizde düştü. Bu işin içinde büyüdüğümüz için yaptığım her işten zevk alıyorum. Sevmesem bu işi yapmam. Rabbim bedenen sağlık verdiği sürece yapmayı düşünüyorum. Sanat bırakılmaz. Sanat öldüğün zaman bırakılır" dedi.