'15 Temmuz'un kahramanlıkları hiç böyle anlatılmadı'
"Dağ", "Dağ 2" ve "Panzehir" filmleriyle tanınan yönetmen, senarist ve yapımcı Alper Çağlar, 15 Temmuz'da yaşananların ele alındığı "Börü" filmini anlattı.
Alper Çağlar'ın yapımcılığını üstlendiği 6 bölümlük televizyon dizisinin finali niteliğindeki Börü, 28 Aralık'ta sinemaseverlerle buluşacak.
Filmin 4 gün önce yayımlanan yeni fragmanını 740 bine yakın kişi izlerken, 3 hafta önce sunulan ilk fragmanı ise 1 bir milyondan fazla kişi izledi.
Yeni filmine ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Çağlar, Börü serisinin en başından beri bir sinema filmi öncesi "Seyircinin takip ve takdiri olacak mı?" düşüncesiyle ortaya konulan bir atılım olarak tasarlandığını belirterek, "En başından itibaren altı bölüm olarak tasarlanmış ve kesinlikle sinemada yayınlanacak bir öykü. Niceliğe değil bir öykünün niteliğine odaklı, son dört beş senedir başımızdan geçenleri fedakar özel harekatçılar gözünden anlatan realist bir proje. Bunu Amerika'da bile kolay kolay yapamazlar ama bizim mütevazı ekibimiz bu vizyonu yürütmeyi ve tüm zorluklara rağmen bitirmeyi başardı." diye konuştu.
Alper Çağlar, filmde izleyiciyi bekleyen sürprizlere de işaret ederek, "Filmdeki sürprizler, dramatik ve sarsıcı olacak. Ancak her zamanki gibi ülkemizin en kara gecesinde bile devletinin yanında yer alan fedakar güvenlik güçlerine olan gerçeklere dayalı saygımız projenin özünü oluşturuyor." ifadelerini kullandı.
"Hiçlikten yükseldik"
Her zaman organik bir seyirci-yapımcı ilişkisine sahip olduklarının altını çizen Çağlar, şunları kaydetti:
"Hiçlikten yükseldik. Benim meşhur akrabalarım, sektörde tanıdıklarım, önümü açan varlıklı insanlar hiç olmadı. Hep bağımsız olduk. Çünkü temel sadakatimizin bizi sıfırdan zirveye taşıyan Türk seyircisi olduğunun farkında ilerledik. Bu filmde de araştırmadan, cefadan ve kaliteden ödün vermeden ilerleme şevkini bütün ekibe onlar veriyor. Elimdeki tüm ekip üyelerine nüfuz eden bir şuur bu. Seyircilerimiz her zaman en önemli varlık. Maddi değil, manevi anlamda bizi kalıcı kılacak, yüceltecek, vefasıyla bizi biz yapan tek devamlı müttefikimiz seyirci. Onların bazen tek tek yazdıklarına cevap vermem, ilgilenmem, fırsat oldukça dertleşmemin nedeni, tamamen menfaatle alakası olmadan içimden gelen sevgi ve saygı dolayısıyla. İleride projelerde başarılı ya da başarısız oluruz, bu çok önemli değil. Bütün gişeler, fırsatlar, kazanılanlar güzel bir oyuncak ama hiç biri bizim temel seyircimizin takdiri ve vefası kadar değerli değil. Bunu herkes anlayamaz. Anlamasın da zaten. Benim en büyük arzumun onları asla hayal kırıklığına uğratmamak olması bana özel bir saplantı olsun."
Başarılı isim, filmde 15 Temmuz'da yaşananların da ele alındığının altını çizerek, "Börü sinema filminin damarlarının içinde, güvenlik güçlerinin çilesine ve büyük fedakarlıklarına fevkalade bir saygı besleyen bir öykü dolaşıyor. 15 Temmuz gecesi çoğumuzun bilmediği anlar oldu. Polis Özel Harekat'ta o gece yaşananlar, cehennem gibi bir gece ve destansı kahramanlıkları hiç böyle anlatılmadı. Sabahın ilk ışıklarına kadar Özel Kuvvetler'de imkansızı başarmak için gerçek Türk subay ve astsubaylarının hiç bahsedilmemiş müfredatlara geçen çatışması, mücadelesi ve daha nice özel an filmde anlatılmak istenen istisnai olaylar. Tarih 15 Temmuz'u yazdığında, o gece kahramanlaşan polis ve askerleri de altın harflerle yazsın, fazla anlatılmayan ama geceyi döndüren kahramanlıkları unutmasın diye bu filmi yaptık. Onlar için gece kabus gibi başladı ama bir kahramanlık örneği olarak bitti. İşte Börü bunu hakkıyla anlatan bir aksiyon filmi. Seyirci ağlayacak, sarsılacak, hissedecek. O gece en kötü şartlarda kutsal görevini ne olursa olsun bırakmayan biricik asker ve polislerini bağrına basacak ve onların başardığını heyecanla izleyecek. Bu Börü'nün özü işte." dedi.
"Bin kere yaşasam bininde de Türk olmak isterim"
Türk toplumunun son derece cesur ve özgün bir kültüre sahip olduğunu vurgulayan Çağlar, şu bilgileri verdi:
"En büyük merhamet ve en büyük vefa örneklerini taşıyan insanlarımız var. Tüm kusurlarımızla ve mükemmelliklerimizle, bin kere yaşasam bininde de Türk olmak isteyen birisiyim. Yanlış anlaşılmasın, ben kendim de milletimi ve fevriliğimizi bol bol eleştiririm. Çileden çıkarım, bazen saç baş yolarım. Ama bunu severek yaparım. Övgüyü hak eden sayısız özelliğimizin farkında olarak yaparım. Onlardan en önemlisi birlik beraberliğimiz. Sağ, sol, liberal, muhafazakar değil bizim özümüz. Bizim özümüz gerçekten kötü bir durum olduğunda kenetlenmemiz. Geride bırakılacak mirasımızı düşünüp, 'Bu Türklere ve bize yakışmaz, daha iyisini yapabiliriz." hissiyat ve çabası içinde olmamız. Keşke bu kenetlenme hissini kara günlerde değil, sakin günlerde de hissedebilsek. Darısı yarınlara."
Yapımcı Çağlar, filmin Dağ 2'nin bütçesinin birkaç katı olacak bir bütçeye sahip olduğunu kaydederek, "Finansal açıdan eskiden kazandıklarımızı bu projeye kullandık. İstihdam yaratmaktan, denenmeyeni denemekten, Türk sinema tarihinin en çok efekt planını barındırmaktan kaçmadık. Ben ve ortağım Doruk (Acar) elimizi taşın altına koyduk. Çünkü öyküsünü anlattığımız insanlar bunu hak ediyordu. Hakkını vermeden yapamazdık. O yüzden elimizden geleni yaptık. Biz yapımcılarından, yönetmenlere, ekibin tüm üyelerine, tırnağımızla çilesini kazıyarak umuyoruz ki alnımızın akıyla vizyona gireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Çekimlerin İstanbul ve Ankara'da yapıldığını aktaran Çağlar, "Filmin öyküsü ve Özel Harekat'ın en büyük mücadelesi Ankara'da geçtiği için, bazen burada (İstanbul'da) da Ankara setleri kurduk, çabaladık. Çekimleri sekiz hafta planlamıştık ama aksiliklerle, hava şartları dolayısıyla 11 haftada bitti." ifadelerini kullandı.
Börü filmi, 15 Temmuz gecesi yuvaları olan Özel Harekat Daire Başkanlığı bombalandıktan sonra, kendileri için kabus gibi bir gece boyunca mücadele etmeyi seçen, yaralarına, acılarına ve imkansızlıklara rağmen görevlerini yapan, devletine bağlı Türk askeri ve sivilleri ile birlikte omuz omuza hainleri alt eden Ankara'daki Polis Özel Harekat taarruz timi Börü'nün ve onlarla sırt sırta çarpışan Özel Kuvvetler askerlerinin öyküsünü anlatıyor.
Can Emre ve Cem Özüduru'nun yönetmenliğini yaptığı yapımda, Serkan Çayoğlu, Murat Arkın, Emir Benderlioğlu, Can Nergis, Özge Gürel, Zafer Algöz ve Mesut Akusta rol aldı.